Anayasa Mahkemesi, HAGB kurumuna ilişkin yasal düzenlemeyi iptal etti.

Anayasa Mahkemesinin (AYM) 01.06.2023 tarih ve E.2022/120, K.107 sayılı kararı ile 5271 sayılı CMK’da (m.231) düzenlenen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına (HAGB) ilişkin düzenleme iptal edilmiş olup karar 02.08.2024 tarihinde yürürlüğe girecektir.

İptalin Gerekçeleri:

1- Hukuka aykırı ve son derece ciddi işkence, eziyet ve kötü muamele suçlarının kamu görevlisince işlenmesinin hiçbir şekilde hoş görülemeyeceğinin gösterilmesi bakımından fiilin cezasız bırakılmaması gereklidir. HAGB kurumunun bu tür durumlarda uygulanmayacağına dair bir düzenleme bulunmamaktadır. Bu nedenle anılan suçlar yönüyle HAGB uygulaması, Anayasa’nın 17. maddesinin devlete yüklemiş olduğu faillere fiilleriyle orantılı cezalar verilmesi ve mağdurlar açısından uygun giderimin sağlanması şeklindeki usul yükümlülüğü ile bağdaşmamakta; kamu otoritelerinin keyfî uygulamalarını önlemekte yetersiz kaldığı ve başta ifade özgürlüğü ve toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkı olmak üzere temel hak ve özgürlüklerin kullanılmasında caydırıcı etki doğurduğu anlaşılmaktadır.

2- İstinaf kanun yoluna tâbi olması öngörülen bir yargılamada sanığın HAGB kararı verilmesini kabul etmesiyle, kanun yolu, itiraz yoluna dönüşmektedir. Yani sanık, hakkında HAGB kararı verilmesini kabul etmekle birlikte istinaf kanun yoluna başvurma hakkından feragat etmektedir. Bu şekilde, mahkeme hükmünün kurulmasından önceki bir aşamada açıklanan belirli bir kanun yolundan feragat iradesi, anayasal geçerlilik koşullarını sağlamamaktadır. Bu durumda, sanığın geçerli bir feragat iradesine dayanmaksızın karara karşı istinaf kanun yoluna başvuru imkânından mahrum bırakılması, hükmün denetlenmesini talep etme hakkı ile mahkemeye erişim hakkını sınırlamaktadır.

3- Mülkiyet hakkına müsadere yoluyla yapılan sınırlamaya yönelik istinaf kanun yoluna başvuru imkânı HAGB kararı ile askıya alınmaktadır. HAGB kararı ile birlikte müsadereye iliştin infazın ne zaman yapılacağına dair bir belirsizlik bulunmakta, bu nedenle müsaderenin HAGB kararının kesinleşmesinden hemen sonra infaz edilebilecek olması nedeniyle müsadere yoluyla mülkiyet hakkına yapılan sınırlama, – kurulan hükmün sanık hakkında bir hukuki sonuç doğurmaması gerektiği de gözetildiğinde- kamu yararı ile kişilerin mülkiyet hakkının korunması arasında olması gereken adil dengeyi bozmakta ve ölçülü olmamaktadır.

AYM, HAGB kurumuna karşı değildir. HAGB düzenlemesinin istinaf kanun yoluna açık olması ya da itiraz yoluna açık olmaya devam etmesi halinde ise mahkumiyet hükmü kurulduktan sonra sanıktan HAGB isteyip istemediğinin sorulması; kamu görevlisi tarafından işlenen işkence, eziyet ve kötü muamele suçlarının kapsam dışında bırakılması; müsadereye yönelik infazın ne zaman, nasıl yapılacağına dair düzenleme yapılması halinde durumun Anayasa’ya uygun hale geleceğini ifade etmektedir.

https://normkararlarbilgibankasi.anayasa.gov.tr/ND/2023/107

https://t.co/oROmWw6b7u