Yargıtay Yirminci Ceza Dairesi, 13/03/2017, E.2017/171, K.1642

ÖZET
Sanık tarafından kendisine teslim edilen kutuyu yetkisi ve usulüne uygun arama kararı olmaksızın tanık otobüs çalışanının açması üzerine, ele geçen uyuşturucu maddenin kendisine ait olduğunu ikrar eden sanık hakkında, hukuka aykırı olarak elde edilen delil yargılama sırasında değerlendirilemeyeceğinden, suçun ortaya çıkmasını sağlayan sanık hakkında etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanması gerektiği gözetilmelidir.

Dosya incelendi.

GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ :

Temyiz incelemesi, sanık müdafiinin süresindeki istekleri nedeniyle duruşmalı olarak yapılmıştır.

Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, delillerin gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, eyleme uyan suç tipinin doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;

CMK’nın 217. maddesinin 2. fıkrasında “Yüklenen suç hukuka uygun bir şekilde elde edilmiş her türlü delille ispat edilebilir.” hükmü karşısında;

29/08/2015 tarihinde sanığın … Turizm banko görevlisi olan tanık …’ye kalp biçiminde bir kutuyu teslim ettiği ve tanığın şüphelenerek yetkisi olmadığı halde kutuyu açarak içerisindeki sentetik uyuşturucuyu bularak kolluk görevlilerine haber verdiği olayda, uyuşturucu madde herhangi bir arama kararı bulunmaksızın ve yetkisi bulunmayan soruşturma ve kovuşturma aşamasında dinlenen tanık ….ğ tarafından sanığın teslim ettiği kutu açılarak hukuka aykırı olarak ele geçirilmiş ise de ; sanığın aşamalardaki istikrarlı olarak tüm savunmalarında maddenin kendisine ait olduğunu ve arkadaşı … …’a gönderdiğini beyan ettiğinin anlaşılması ve bu ikrarın suçunun sübutuna ilişkin tek delil olduğundan, suçunun ortaya çıkmasına hizmet ve yardım ettiğinin anlaşılması karşısında; sanık hakkında TCK’nın 192/3. maddesinin uygulanması gerektiğinin düşünülmemesi,

Kanuna aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları ve duruşmada bildirdiği sözlü savunmaları bu nedenlerle yerinde olduğundan, hükmün BOZULMASINA, hükmolunan ceza miktarı ve tutuklu kalınan süre dikkate alınarak sanığın salıverme isteğinin reddine,13.03.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

TEFHİM TUTANAĞI:13.03.2017 tarihinde verilen bu karar Yargıtay Cumhuriyet

savcısı … … … katılımıyla ve duruşmada savunmasını yapmış bulunan sanık … müdafii Av. …’in yokluğunda 23.03.2017 tarihinde, açık olarak okundu.

Kaynak: www.corpus.com.tr