Yargıtay Yedinci Ceza Dairesi, 11/10/2021, E.2021/9784, K.12185

ÖZET
Olay tarihinde sanıkların bulunduğu işyeri ve depoda yapılan aramada toplam: 448 paket kaçak sigara ele geçirildiği cihetle; sanığın suçu işlediği sabit olmadığı gerekçesine dayanılarak beraat karar verilmiş ise de; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Yasasının 206/2-a, 271/2, 230/1. maddeleri fıkraları da hukuka uygun surette elde edilen delillerin kullanılabileceğini, yani kanuna aykırı elde edilenlerin ise hükme esas alınamayacağı şeklinde açık düzenlemeleri içermektedir. Arama tutanağının tarih ve saati incelendiğinde aramanın hafta içi mesai saatleri içerisinde yapılmış olması nedeniyle arama kararının savcılık tarafından verilemeyeceği, buna göre yapılan aramanın usul ve yasaya aykırı olduğu, sanığın aşamalardaki savunmasında ise suça konu sigarayı ticari amaçla bulundurmadığını beyan etmiş olup usulsüz arama sonucu kanuna aykırı olarak elde edilen delil (eşya) dışında sanığın mahkumiyetini gerektirecek başka bir delil de elde edilemediği gözetildiğinde beraati gerekir.

Yerel mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;

I-Müşteki Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme kurumu vekilinin temyizi üzerine yapılan incelemede ise,

Suç tarihi ve ele geçen eşyanın niteliğine göre suçtan doğrudan zarar görmeyen, davaya katılma ve hükmü temyize yetkisi bulunmayan Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme kurumu vekilinin vaki temyiz inceleme isteğinin 5320 sayılı Yasa’nın 8/1. maddesi uyarınca yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’nun 317. maddesi gereğince REDDİNE,

II-Sanık …’in temyizi üzerine yapılan incelemede;

Gıyabi kararı 05.08.2014 tarihinde tebellüğ eden sanığın yasal süresinden sonra 03.11.2015 tarihinde temyiz ettiği anlaşılmakla temyiz isteminin 5320 sayılı Yasa’nın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’nun 317. maddesi uyarınca istem gibi REDDİNE,

III-Katılan Gümrük idaresi adına Hazine vekilinin sanık … hakkında verilen beraat hükmünü temyizi üzerine yapılan incemede;

Olay tarihinde sanıkların bulunduğu işyeri ve depoda yapılan aramada toplam: 448 paket kaçak sigara ele geçirildiği cihetle; dosya kapsamına göre sanığın suçu işlediği sabit olmadığı gerekçesine dayanılarak beraat karar verilmiş ise de;

5271 sayılı Ceza Muhakemesi Yasasının 206/2-a, 271/2, 230/1. maddeleri fıkraları da hukuka uygun surette elde edilen delillerin kullanılabileceğini, yani kanuna aykırı elde edilenlerin ise hükme esas alınamayacağı şeklinde açık düzenlemeleri içermektedir.

Adli aramaların nasıl yapılacağını düzenleyen 5271 sayılı CMK’nun 116. maddesi arama kararı verebilmesi için makul şüphenin bulunması ve aynı Yasanın 119. maddesi aramanın, hakim kararı üzerine veya gecikmesinde sakınca bulunan hallerde Cumhuriyet Savcısının, Cumhuriyet savcısına ulaşılamadığı takdirde, kolluk amirinin yazılı emri ile kolluk görevlilerince yapılabileceği biçimindedir. Bu koşullara uyulmadan yapılan arama kanuna aykırıdır.

Dosya kapsamına göre; Cumhuriyet Savcısı tarafından gecikmesinde sakınca bulunduğundan bahisle verilmiş yazılı bir arama izni bulunmasına rağmen arama kararında gecikmesinde sakınca bulunan halin gerekçesinin belirtilmediği, dosya içerisinde bulunan 04.11.2013 tarihli arama tutanağının tarih ve saati incelendiğinde aramanın hafta içi mesai saatleri içerisinde yapılmış olması nedeniyle arama kararının savcılık tarafından verilemeyeceği, buna göre yapılan aramanın usul ve yasaya aykırı olduğu ve hiçbir aşamada suçlamayı kabullenmemiş olan sanık hakkında hukuka aykırı şekilde elde edilen ve kaçak olduğu anlaşılan eşyanın hükme esas alınamayacağı gözetilerek sanık hakkında beraat kararı verilmesi yerine mahkemenin farklı gerekçeyle verdiği beraat kararının netice itibariyle usul ve yasaya uygun olduğu anlaşılmakla;

Yapılan duruşmaya, toplanan ve karar yerinde açıklanan delillere, gösterilen gerekçeye ve takdire göre katılan kurum adına Hazine vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle sonucu itibarıyla doğru olan hükmün ONANMASINA,

IV-Katılan Gümrük idaresi adına Hazine vekilinin sanık … hakkında verilen mahkumiyet hükmünü temyizi üzerine yapılan incemede;

Olay tarihinde sanıkların bulunduğu işyeri ve depoda yapılan aramada toplam: 448 paket kaçak sigara ele geçirildiği cihetle; yapılan yargılama sonunda sanığın ticari nitelikte kaçak sigarayı bulundurduğundan bahisle mahkumiyetlerine karar verilmiş ise de;

5271 sayılı Ceza Muhakemesi Yasasının 206/2-a, 271/2, 230/1. maddeleri fıkraları da hukuka uygun surette elde edilen delillerin kullanılabileceğini, yani kanuna aykırı elde edilenlerin ise hükme esas alınamayacağı şeklinde açık düzenlemeleri içermektedir.

Adli aramaların nasıl yapılacağını düzenleyen 5271 sayılı CMK’nun 116. maddesi arama kararı verebilmesi için makul şüphenin bulunması ve aynı Yasanın 119. maddesi aramanın, hakim kararı üzerine veya gecikmesinde sakınca bulunan hallerde Cumhuriyet savcısının, Cumhuriyet savcısına ulaşılamadığı takdirde, kolluk amirinin yazılı emri ile kolluk görevlilerince yapılabileceği biçimindedir. Bu koşullara uyulmadan yapılan arama kanuna aykırıdır.

Dosya kapsamına göre; Cumhuriyet Savcısı tarafından gecikmesinde sakınca bulunduğundan bahisle verilmiş yazılı bir arama izni bulunmasına rağmen arama kararında gecikmesinde sakınca bulunan halin gerekçesinin belirtilmediği, dosya içerisinde bulunan 04.11.2013 tarihli arama tutanağının tarih ve saati incelendiğinde aramanın hafta içi mesai saatleri içerisinde yapılmış olması nedeniyle arama kararının savcılık tarafından verilemeyeceği, buna göre yapılan aramanın usul ve yasaya aykırı olduğu, sanığın aşamalardaki savunmasında ise suça konu sigarayı ticari amaçla bulundurmadığını beyan etmiş olup usulsüz arama sonucu kanuna aykırı olarak elde edilen delil (eşya) dışında sanığın mahkumiyetini gerektirecek başka bir delil de elde edilemediği gözetildiğinde, beraati yerine yazılı gerekçeyle mahkumiyetine karar verilmesi,

Bozmayı gerektirmiş, katılan Gümrük İdaresi adına Hazine vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1.maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 11.10.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

Kaynak: www.corpus.com.tr