Yargıtay Yirminci Ceza Dairesi, 18/01/2016, E.2015/15756, K.141

ÖZET
Adli arama kararı alınmasını gerektiren bir olayda arama kararı alınmadan yapılan aramanın hukuka aykırı olacağı, böyle bir arama neticesi bulunan suçun maddi konusunu oluşturan deliller ya da suçun maddi konusu hukuki yöntemlerle elde edilmiş olacağından, ikrar olsa dahi hükme esas alınamayacağı nazara alınarak; kaçması üzerine yakalanarak üzerinde arama yapılan sanık hakkında usulüne uygun şekilde alınmış “adli arama kararı” veya “yazılı adli arama emri” bulunup bulunmadığı araştırılarak, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayin edilmesi gerektiği gözetilmelidir.

Dosya incelendi.

GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ :

A- 25.03.2014 tarihli suç hakkında kurulan mahkûmiyet hükmünün incelenmesi;

TCK’nın 53. maddesinin uygulanması ile ilgili olarak Anayasa Mahkemesi’nin 08.10.2015 tarih ve E.2014/140; K.2015/85 sayılı kararının infaz aşamasında gözetilmesi ve İstanbul Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürlüğü’nce suç konusu uyuşturucu maddeden alınan tanık numune hakkında mahkemece her zaman karar verilmesi mümkün görülmüştür.

Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, eyleme uyan suç tipi ile yaptırımların eleştiri dışında doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; sanık ve müdafiinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün ONANMASINA,

B- 20.12.2013 tarihli suç hakkında kurulan mahkumiyet hükmünün incelenmesi;

a)Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 2013/610 – 2014/512, 2013/841 – 2014/513 ve 2014/166-514 sayılı kararlarında da belirtildiği üzere; adli arama kararı alınmasını gerektiren olayda arama kararı alınmadan arama yapılması hukuka aykırıdır. Böyle bir arama sonucu bulunan ve suçun maddi konusunu oluşturan deliller ya da suçun maddi konusu “hukuka aykırı yöntemlerle elde edilmiş” olacağından, ikrar bulunsa bile Anayasa’nın 38. maddesinin 6. fıkrası ile CMK’nın 206. maddesinin 2. fıkrasının (a) bendi, 217. maddesinin 2. fıkrası, 230. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendi uyarınca hükme esas alınamaz.

Oluş ve dosya kapsamına göre, kaçması üzerine yakalanarak üzerinde arama yapılan sanık hakkında CMK’nın 116, 117 ve 119. maddelerine uygun şekilde alınmış “adli arama kararı” veya “yazılı adli arama emri” bulunup bulunmadığı araştırılarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması,

b)İstanbul Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürlüğü tarafından alınan numune uyuşturucu maddenin müsaderesi konusunda karar verilmemesi,

c)Anayasa Mahkemesi’nin 08.10.2015 tarih ve E.2014/140; K.2015/85 sayılı kararının 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiş olması nedeniyle TCK’nın 53. maddesiyle ilgili olarak yeniden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunması,

Kanuna aykırı, sanık ve müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan, hükmün BOZULMASINA,

01.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Kaynak: www.corpus.com.tr