Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı, 04/02/1948, E.1944/10, K.3

Dava açıldıktan sonra konusunda, nedeninde ve kanıtlarda ve benzeri işlerde yönteme ilişkin olmak üzere yapılmış olan yanlışlıklan bir keze özgü olmak üzere düzeltmek ve eksiklikleri de tamamlamak olanağını veren ve yargı kararına gerek olmadan yanlarına sözlü ve yazılı anlatımlarıyla yapılabilen «ıslah», yasasının 84. maddesinin açık kuralı içinde, soruşturma ve yargılama bitinceye kadar yapılabilip, Yargıtay´ca karar bozulduktan sonra bu yoldan yararlanmaya olanak yoktur.

Devamını oku

Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı, 03/03/2017, E.2015/2, K.1

6100 sayılı HMK’nın yürürlüğe girmesinden sonra açılmış olan davalarda tarafların yemin deliline başvurabilmeleri için, dava ve cevap dilekçeleri ile delil listelerinde “sair deliller, her türlü delil ve sair deliller” gibi ibarelerin bulunması yeterli olmayıp, açıkça yemin deliline başvurmaları gerektiği, ancak bu durumda hâkimin ispat yükü kendisine düşen tarafa “yemin teklifinde bulunma hakkını” hatırlatamayacağı.

Devamını oku

Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı, 09/06/2017, E.2016/3, K.4

3294 sayılı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik Kanunu ile kurulan sosyal yardımlaşma ve dayanışma vakıfları özel hukuk tüzel kişiliğine sahip olup, ayrı işyeri ve bağımsız işveren oldukları, her vakıf için işyeri düzeyinde toplu iş sözleşmesi yetkisi verileceği; iş güvencesi bakımından otuz işçi sayısının her vakıf işyeri için aranması gerektiği.

Devamını oku

Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı, 23/02/2018, E.2017/1, K.2

5580 sayılı Özel Öğretim Kurumları Kanunu ile eğitim ve öğretimin, öğrenciler bakımından kesintisiz devam etmesi amaçlandığından, “en az bir takvim yılı süreli” sözleşme imzalanmasını öngören 5580 sayılı Kanun’un 9’uncu maddesi, diğer maddelerle birlikte değerlendirildiğinde özel öğretim kurumları personeli ile yapılan sözleşmenin belirli süreli iş sözleşmesi olduğu sonucuna varılmıştır.

Devamını oku

Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı, 13/04/2018, E.2016/2, K.4

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun yürürlüğe girdiği 01.10.2011 tarihinden önce yapılan tahkim sözleşmesi uyarınca icra edilen milli tahkim yargılaması kapsamında ve anılan tarihten sonra verilen hakem kararlarına karşı 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 533’üncü maddesinde düzenlenen temyiz kanun yoluna değil, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 439’uncu maddesi uyarınca iptal davası açılması yoluna başvurulabilir.

Devamını oku

Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı, 22/06/2018, E.2016/5, K.6

Anne-babanın, çocuğunun haksız fiil ve/veya akde aykırılık sonucu ölmesi nedeniyle açtığı destekten yoksun kalma tazminatı davalarında, desteklik ilişkisinin varlığının ispatı için Sosyal Güvenlik Kurumundan gelir bağlanması şartının aranmayacağı, destekten yoksun kalma tazminatı davalarında çocukların anne-babaya destek olduklarının karine olarak kabulünün gerektiği

Devamını oku

Yargıtay Yedinci Ceza Dairesi, 11/10/2021, E.2021/9784, K.12185

Olay tarihinde sanıkların bulunduğu işyeri ve depoda yapılan aramada toplam: 448 paket kaçak sigara ele geçirildiği cihetle; sanığın suçu işlediği sabit olmadığı gerekçesine dayanılarak beraat karar verilmiş ise de; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Yasasının 206/2-a, 271/2, 230/1. maddeleri fıkraları da hukuka uygun surette elde edilen delillerin kullanılabileceğini, yani kanuna aykırı elde edilenlerin ise hükme esas alınamayacağı şeklinde açık düzenlemeleri içermektedir. Arama tutanağının tarih ve saati incelendiğinde aramanın hafta içi mesai saatleri içerisinde yapılmış olması nedeniyle arama kararının savcılık tarafından verilemeyeceği, buna göre yapılan aramanın usul ve yasaya aykırı olduğu, sanığın aşamalardaki savunmasında ise suça konu sigarayı ticari amaçla bulundurmadığını beyan etmiş olup usulsüz arama sonucu kanuna aykırı olarak elde edilen delil (eşya) dışında sanığın mahkumiyetini gerektirecek başka bir delil de elde edilemediği gözetildiğinde beraati gerekir.

Devamını oku

Yargıtay Sekizinci Ceza Dairesi, 27/01/2022, E.2019/25665, K.1580

sanığın işletmekte olduğu bar niteliğindeki işyerinde silah olduğu yönündeki anons üzerine Emniyet Müdürlüğünün önleme arama izni yazısı ile kaymakamlık makamının oluru ile işyerinin giriş ve çıkış kapıları kontrol altına alındıktan sonra silahın bulunabilmesi için işyerine girildiği ve önleme arama izni ile sanığın işyerindeki yazıhane kısmında bulunan dolabın üst tarafında havlu kağıda sarılı vaziyette tabanca ve 8 adet fişek ele geçirildiği anlaşılmakla, suç delillerinin elde edilebileceği hususunda makul şüphe oluştuğu halde CMK.nın 116 vd. mad. uygun bir arama kararı alınmadığı gibi, yapılan aramanın da Adli ve Önleme Aramaları Yönetmeliğinin 18/a maddesi kapsamında da kalmadığı anlaşılmakla, anılan yerde yapılan arama ve elkoyma işlemlerinin hukuka aykırı olduğu, ele geçirilen suç eşyasının da hukuka aykırı yöntemle elde edilmiş delil olmasından dolayı hükme esas alınamayacağı gözetilmeden, sanığın beraati ile bizatihi suç teşkil eden tabancanın ve fişeklerin müsaderesine karar verilmesi yerine, yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi yasaya aykırıdır.

Devamını oku

Yargıtay Beşinci Ceza Dairesi, 31/01/2022, E.2020/6676, K.794

sanıkların kullandıkları GSM hatları hakkında alınan iletişimin denetlenmesi kararlarının CMK’nin 135/8. mad. katalog suçlardan olan ihaleye fesat karıştırma suçuna ilişkin olduğu, edimin ifasına fesat karıştırma suçları yönünden telefon görüşmelerinin tesadüfen elde edilen delil niteliğinde olduğu, telefon dinlemesi sırasında tesadüfen elde edilen kanıtların dikkate alınabilmesi için söz konusu suçun da 135. maddede sayılan katalog suçlardan birisine uygun olmasının gerektiği, edimin ifasına fesat karıştırma suçu söz konusu madde ve fıkrada sayılan suçlardan olmadığından aynı Kanun’un 138/2. mad. iletişimin tespiti tutanaklarının bu suç yönünden yasal delil olarak kabul edilemeyeceği anlaşılmakla, hukuka aykırı deliller dışlandığında dosya kapsamında sanıkların mahkumiyetlerine yeterli, her türlü kuşkudan uzak, kesin ve inandırıcı delil bulunmadığından, şüpheden sanık yararlanır ilkesi gereğince yüklenen suçtan beraatleri yerine yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde mahkumiyetlerine karar verilmesi yasaya aykırıdır.

Devamını oku